Marmara Denizi’ni tehdit eden müsilaj felaketi, yeniden gündemde. Gölcük Değirmendere bölgesinde, müsilaj tabakasının denizaltındaki yayılımı gözler önüne serildi. Bilim insanları, bu duruma dikkat çekiyor.
2021 yılında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj felaketi, çevreyi tehdit eden önemli bir sorun haline geldi. Gölcük Değirmendere bölgesinde kaydedilen görüntüler, su yüzeyinde görünmeyen müsilaj tabakasının denizaltındaki yayılımını gözler önüne serdi. Bilim insanları, bu durumun deniz ekosistemine olan etkilerini araştırıyor.
Müsilaj, 0-20 metre derinlik arasında yoğunlaşarak deniz analarını hapsetmekte ve midyelerin üzerini kaplamaktadır. Ayrıca, denizatları gibi bölgeye özgü canlılara zarar vermektedir. Bu durum, deniz yaşamının sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, müsilaj krizine dair önemli açıklamalarda bulundu. 2021 yılında hazırlanan 22 maddelik eylem planını hatırlatarak, evsel atık arıtma sistemlerinin öncelikli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. “Marmara Denizi’ne günde yaklaşık 4, 5 milyon metreküp kanalizasyon suyu deşarj ediliyor,” dedi.
Büyükakın, bu deşarjın yüzde 53’ünün sadece ön arıtmadan geçtiğini belirtti. Bu durum, azot ve fosforun ortamdan uzaklaştırılmadığı anlamına geliyor. Müsilaja neden olan mikroorganizmalar, bu besinlerle besleniyor. Denize fazla kanalizasyon akışı sağlandığında, bu mikroorganizmaların popülasyonu artmaktadır.
Büyükakın, denize deşarj edilen kanalizasyonun yüzde 97’sinin İstanbul kaynaklı olduğunu ifade etti. “Kapalı bir havza olan Marmara Denizi’ne diğer illerden gelen kirlilik de olumsuz etkiler yaratıyor,” dedi. Bu durum, Marmara Denizi’nin ekosistem dengesini tehdit eden bir faktör olarak öne çıkmaktadır.
Bilim insanları, Değirmendere açıklarında yoğun bir müsilaj tabakasını tespit etti. Hava sıcaklıklarının artışıyla birlikte müsilajın daha yaygın hale geleceği öngörülmektedir. “Müsilaj ‘geliyorum’ diyor,” ifadeleri, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Yetkililer ve bilim insanları, Marmara Denizi’ndeki bu ciddi tehdide karşı acil adımlar atılması gerektiğine işaret ediyor. Eylem planlarının hayata geçirilmesi ve atıkların etkin bir şekilde arıtılması, bu çevre krizinin daha fazla büyümemesi için önem arz ediyor. Bu önlemler, deniz ekosisteminin korunması açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’nde müsilaj sorunu, çevre kirliliği ile mücadelede önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Bilim insanlarının ve yetkililerin iş birliği ile bu sorunun üstesinden gelinmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, deniz yaşamı ve ekosistem büyük zarar görecektir.