Gelişmeler, terörün sona ermesi ve PKK'nın tasfiye edilmesi yönünde önemli bir adım atılabileceğini gösteriyor. Bese Hozat'ın açıklamaları ve Hakan Fidan'ın uyarıları, PKK'nın geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. Kandil'in Öcalan'ın çağrısına nasıl yanıt vereceği, sürecin seyrini belirleyecektir.
Hakan Fidan, Meclis'teki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamada, siyasi çizgilerini güncellemeleri gerektiğini vurguladı. Bu durum, PKK'nın liderliğindeki isimlerin süreçleri ne kadar yanlış okuduğunu ortaya koyuyor. Bese Hozat ve Cemil Bayık'ın söylemleri, PKK'nın mevcut durumunu sorgulamak için bir fırsat sunuyor.
Bese Hozat, Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarının yetersiz olduğunu belirtiyor. Öcalan'a yönelik tecrit ve işkence koşullarının devam ettiğini savunuyor. Bu durum, iktidarın Öcalan'ın durumunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştığını gösteriyor.
Öcalan, 23 Kasım'da yaptığı görüşmelerde, sürecin çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekilmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, Kandil'in Öcalan'ın çağrısına nasıl yanıt vereceği büyük önem taşıyor.
Öcalan, çağrısında, gerekli koşullar oluştuğunda süreci olumlu bir şekilde yönlendirebileceğini belirtiyor. Bu durum, PKK'nın geleceği açısından kritik bir adım olabilir. Öcalan, devletle ve siyasi çevrelerle bu yaklaşımını paylaşacağını ifade etti.
Öcalan, sağlık durumunun kötü olduğunu belirtmesine rağmen, sürece katkı yapmaya hazır olduğunu vurguladı. Bu durum, Kandil'in Öcalan'a karşı tutumunu sorgulatıyor. Bese Hozat, Öcalan'ın bu çağrıyı yapmaya ehil olmadığını öne sürerek, Kandil'in tutumunu eleştiriyor.
Kandil, geçmişte Öcalan'ın çağrılarına karşı çıkmıştı. Öcalan, silahlı güçlerin Türkiye dışına çekilmesi çağrısını yaptığında, Kandil bu çağrıyı reddetmişti. Bu durum, Kandil'in Öcalan'ı ne kadar dikkate aldığını sorgulatıyor.
Bese Hozat, Öcalan'ın çağrılarına destek verdiklerini belirtse de, Kandil'in bu çağrılara nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Öcalan'ın iradesinin arkasında durulması gerektiği vurgulanıyor.
Bese Hozat, direniş çağrısı yaparak, Öcalan'ın elini güçlendireceklerini ifade ediyor. Ancak bu durum, PKK'nın geleceği açısından riskler taşıyor. Devletin Öcalan'la görüşmeye izin vermemesi, PKK'nın kayıplarını artırıyor.
Hozat, PKK'nın mevcut durumunu sorgularken, Suriye ve Irak'taki gelişmelerin etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu süreçte, PKK'nın silah bırakması ve terör faaliyetlerinin sona ermesi gerektiği vurgulanıyor.
İran ve Esed rejiminin sosyal medya üzerinden Suriye'yi mezhep savaşına sürüklemek istemesi, Türkiye için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, iç savaşın fitilini ateşleyebilir. Gülben Ergen'in bu konudaki tweeti, dikkat çekici bir örnek olarak öne çıkıyor.
Gülben Ergen, Alevi katliamı iddialarını paylaşarak, bu durumu daha da körüklüyor. Bu tür paylaşımlar, Türkiye'nin içini karıştırma amacını taşıyor. Suriye'deki iç savaşın acılarını unutmamak gerekiyor.