İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün düzenlediği basın toplantısında bir kısım soruşturmalar ile kamu davalarında görevli bilirkişilerden biri olan şahsın ismini verdi. İmamoğlu'nun toplantısı biter bitmez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı hakkında soruşturma başlattı. Bu durum, ifade özgürlüğü ve demokratik değerler açısından önemli bir tartışma konusu haline geldi.
Hukuk, kişilere göre değil; evrensel ilkelere ve kurallara göre işletilmelidir. Bu bağlamda, hukukun özel atamalara değil; liyakate dayalı bir anlayışla yürütülmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İmamoğlu'nun açıklamaları, hukukun üstünlüğü ilkesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Hukuk, bireylerin haklarını korumak için var olan bir sistemdir. Bu sistemin işleyişinde liyakat esas alınmalıdır. Aksi takdirde, toplumsal adalet duygusu zedelenir. İmamoğlu'nun açıklamaları, bu temel prensiplerin dışına çıkan uygulamaların sonuçlarını sorgulamak için bir fırsat sunmaktadır.
Sayın Ekrem İmamoğlu’na her açıklamasının ardından soruşturma açılması, yalnızca demokratik değerlerimize değil, ifade özgürlüğünün temeline de ağır bir darbedir. Bu durum, toplumda adalet arayışını olumsuz yönde etkilemektedir. Eleştiri, demokratik bir toplumun vazgeçilmez yapı taşıdır.
İfade özgürlüğü, bireylerin düşüncelerini serbestçe ifade edebilme hakkıdır. Bu hak, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. İmamoğlu'na yönelik her türlü hukuksuzluğun karşısında durulması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, adaletin yanında durmaya devam edileceği ifade edilmektedir.
Sonuç olarak, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun en önemli unsurlarıdır. İmamoğlu'nun yaşadığı durum, bu değerlerin korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Toplumun adalet arayışı, bu tür uygulamalarla zedelenmemelidir.