Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’de ihracat rakamlarının artışında bir sorun olmadığını, asıl sıkıntının rekabetçilik, fiyat tutturma ve kârlılık konusunda yaşandığını ifade etti. Gültepe, 1.5 yıldır süren sıkıntıların yüzde 90’ının hâlâ devam ettiğini belirtti. Özellikle rekabetçilik alanında büyük problemler yaşandığını vurguladı. Uygulanan programların ihracat tarafında en fazla sıkıntı yarattığını söyledi. Mart ayında tarihi bir rekor kırıldığını ancak alt kırılımlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Gültepe, enflasyon ile dövizdeki artış arasındaki korelasyonun sağlanması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’de daha hızlı büyüyebilme yönünde bir enerji olduğunu kaydetti. 2022-2025 arasında asgari ücret artışının yüzde 467 olmasına karşın kur artışının yüzde 160 civarında kaldığını belirtti. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade etti.
İhracatçı birlikleri olarak iyi bir performans sergilendiğini ancak kârlılıkta aynı başarıyı göremediklerini yineleyen Gültepe, yılmadan çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Mayıs ayında beş ülkeye ayrı ayrı ziyaretler yapacaklarını ve Amerika ile yeni bir sayfa açacaklarını belirtti. Amerika’ya her ay heyetler gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sektörün zorlu piyasa koşullarına rağmen 12.7 milyar dolarlık ihracatla yılı tamamladığını açıkladı. İhracatçıların yüksek faiz ve düşük kur ile dışarıda düşük talep etkisi altında zor bir yılı geride bıraktığını kaydetti.
2025 yılı için 14 milyar dolarlık bir ihracat hedefi koyduklarını belirten Tecdelioğlu, bölgedeki normalleşme ile yeni fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti. Türkiye’nin üretim gücünü kullanmak istediklerini vurguladı. İhracata yönelik çalışan sektörlerin pozitif bir ayrım ve desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Tecdelioğlu, Avrupa pazarından son iki ayda olumlu sinyaller gelmeye başladığını söyledi. Avrupa metal sanayi PMI verilerinin daralmanın yavaşladığını göstermesi, Türkiye için önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. Avrupa'nın içinde sıkıntılar olmasına rağmen küçük sipariş adetlerinde bir artış olacağını öngördü.
Türkiye’nin lojistik yakınlığı, güçlü bankacılık sistemi ve uzun yıllardır Avrupa ile iş yapıyor olmasının avantajlarını kullanarak ihracatı artırabileceğini belirtti. Avrupa Birliği içinde derinleşmenin daha fazla fırsat yaratacağını düşündüğünü ifade etti. Bu durumun ihracatı artırabileceği öngörülüyor.